Samanyolu’nun dönen gaz ve toz diski, galaksinin en aktif yıldız oluşum bölgelerini oluşturan zarif sarmal kollara yol açar. Şimdi, Dünya atmosferinin yükseklerinde uçakla taşınan bir teleskop kullanan araştırmacılar, manyetik alanların, bu kolların arasından dolanan yoğun iplikçiklerdeki veya “kemiklerdeki” yıldız doğumunu nasıl şekillendirdiğine dair bir mekanizma buldular.
Yeni çalışma, galaksi ölçeğindeki manyetik alanların, yönlerine ve güçlerine bağlı olarak hem bir bölgeden diğerine malzeme akıtabileceğini hem de en yoğun bölgeleri oluşturan toz ve gazın yerçekimi altında çökmesini nasıl önleyebileceğini açıklıyor. Bu işlemler yıldız oluşumunu azaltır; onlar olmasaydı, bugün gördüğümüzden çok daha parlak bir gece gökyüzüne sahip olurduk.
2015 yılında yer tabanlı teleskop gözlemleri, Samanyolu’nun kollarını sıralayan gaz ve toz kemiklerinin fiziksel özelliklerini doğruladı. Ancak araştırmacılar, daha küçük ölçeklerde yıldız oluşturma aktivitesinde manyetik alanların kesin rolünü bilmiyorlardı. Worcester Eyalet Üniversitesi ve Astrofizik Merkezi’nde doktora sonrası araştırmacı olan Simon Coudé, “Kemiklerin var olduğunu biliyorduk, ancak o zamanlar manyetik yapılarının ayrıntılarını haritalamanın bir yolu yoktu” diyor. Harvard ve Smithsonian. Coudé, Amerikan Astronomi Derneği’nin 2023 kış toplantısında yeni bulguları sundu.
Bu çalışma için araştırmacılar, toz parçacıklarının nasıl hizalandığını ölçerek bu manyetik alanların ince ölçekli yönünü belirliyorlar. Spesifik olarak, manyetik özelliklerin büyük kemiklerdeki gaz ve tozun çökerek yıldızları oluşturmaya nasıl yardımcı olduğunu ölçüyorlar. Coudé, Boeing-747 kaynaklı teleskop SOFIA’nın son faaliyet yıllarında uçulan araçlardan elde edilen verilerle, “galaksinin geniş kesimlerinde yıldız oluşturan bulutlardaki alan yapısını görebildik” diyor.
Bu projeden bir kemik haritası, manyetik alanların aktif yıldız doğumunun yoğun bölgelerinde kemiğin uzunluğuna dik ve diğer yerlerde daha paralel olma eğiliminde olduğunu gösterdi. Araştırmacılar, bunun, daha az yoğun bölgelerden gelen paralel alanların malzemeyi daha yoğun olanlara beslediği anlamına gelebilir; burada alanlar, ek yıldız oluşturan malzemeye rağmen yerçekimi çökmesini sınırlayacak kadar güçlüdür. Ayrıca, diğer galaktik kemikler boyunca, en aktif alanlar dışındaki tüm alanlarda yıldız oluşumunu sönümlemeye yetecek kadar güçlü manyetik alanlar buldular.
“Galaksilerin tamamının manyetik alanlar tarafından nüfuz edildiğini biliyorduk. Stanford Üniversitesi’ndeki Kavli Parçacık Astrofiziği ve Kozmoloji Enstitüsü’nden gökada dışı astronom Enrique Lopez-Rodriguez, “Artık bu alanların yapılarını, yıldız oluşumuna duyarlı oldukları en yoğun bölgelerde görüyoruz” diyor. çalışmak. Nihayetinde, bunun, yerçekimi ve büyük ölçekli manyetik alanlar arasındaki dengenin, bizimkinin yanı sıra diğer galaksilerde en küçük ölçeklerde yıldız oluşumunu nasıl belirlediğini anlamaya yol açacağını ekliyor.
Kaynak : https://www.scientificamerican.com/article/how-magnetic-fields-control-galactic-growth/