Tam kan transkriptomikleri yardımcı olsa da, neler olup bittiğine dair yalnızca genel bir resim sağladı. Daha sonra, bilim adamları CITE-seq adlı bir tekniğe yöneldiler. Bu, hangi hücrelerin hangi genleri erkekler ve dişiler arasında farklı şekilde ifade ettiğini ve hangi spesifik proteinleri oluşturduklarını bulmalarını sağladı. En iyi yanı, CITE-seq’in hastalardan alınan aynı kan örnekleriyle kullanılabilmesiydi. Tsang, “Yalnızca bir tür örnek var ve siz onu ölçüyorsunuz,” diyor.
Belirli bir hücre türü grip aşısına verilen yanıta katkıda bulunuyor gibi görünüyordu: etkili bellek T hücreleri (bir enfeksiyondan sonra üretilirler ve karşılaştıkları spesifik patojeni “hatırlayabilirler”) ve yüzeylerinde ifade edilen GPR56 adlı bir reseptör vardır. Görünüşe göre, Covid’den iyileşmiş erkeklerde, Covid’den iyileşmiş kadınlara ve sağlıklı kontrollere kıyasla bu hücrelerden daha fazla bulunuyordu. Peki Kovid ile bağlantılı gibi görünen bu hücreler neden bir grip aşısına yanıt versin?
Tsang, “Kanonik varsayım, bir enfeksiyonun virüse özgü hücreler üreteceğidir” diyor. Ancak açıkladığı gibi, bu mutlaka böyle değildir. Diğer daha geniş ölçüde reaktif bağışıklık hücreleri de aktive edilebilir. “Seyirci hücreler” olarak bilinen bu hücreler, aşılamaya çok hızlı tepki verir ve bağışıklık sisteminin yanıt olarak antikorlar oluşturmasına yol açan alarm zilleri gönderir.
Gerçekten de bilim insanları GPR56-pozitif T hücrelerini incelediklerinde, bunların akut Covid enfeksiyonu sırasında aktif hale geldiği zaten bilinen görgü tanığı hücrelerle benzerlikler paylaştığını gördüler. Bu nedenle, bu GPR56-pozitif hücrelerin muhtemelen görgü tanığı hücrelere benzer bir şekilde davrandığını, Kovid’den sonra vücutta varlığını sürdürdüğünü ve diğer istilacılara, bu durumda grip aşısına karşı bağışıklık tepkilerini başlattığını varsaydılar.
Bu teoriyi kanıtlamak için bilim adamlarının GPR56-pozitif T hücrelerinin enfeksiyon veya aşılamaya benzer bir şeye nasıl tepki verdiğini görmeleri gerekiyordu. Bu T hücrelerini izole ettiklerinde, bir petri kabında kültürlediklerinde ve onları enfeksiyon veya aşılama sırasında üretildiği bilinen sitokinler adı verilen küçük sinyal molekülleri ile uyardıklarında, bilim adamları T hücrelerinin yüksek seviyelerde inflamatuar proteinler salgıladığını keşfettiler. Covid’den iyileşen erkekler – bu hücre tipinin gerçekten de nihayetinde daha fazla grip antikoru oluşturan bağışıklık tepkisini tetiklemiş olabileceğine dair kanıtlar sağlıyor. Tüten silahlarını bulmuşlardı.
Consiglio, gelecekte, bir kişiye gerçekten grip veya başka bir virüs bulaştığında, Kovid’den iyileşmiş erkekler ve kadınlar arasındaki bu bağışıklık sistemi farklılıklarının nasıl bir etkisi olacağını merak ediyor. Cinsiyete ve önceki enfeksiyonlara bakmak, diğer faktörlerin bağışıklık tepkisini nasıl etkileyebileceği sorusunu da gündeme getiriyor. Johns Hopkins Üniversitesi’nde bir mikrobiyolog olan Sabra Klein, yaş gibi bir şeyin denklemi nasıl etkileyebileceğini ve belki de değişen bir bağışıklık tepkileri ölçeği yaratabileceğini görmekle ilgileniyor. Klein, “Bu tür değişkenleri genellikle ikili olarak ele alıyoruz -gençsiniz veya yaşlısınız, erkeksiniz veya kadınsınız- ve genellikle bu kesişim noktalarını sorgulamak için yeterince çaba göstermiyoruz” diyor Klein.
Nihayetinde Tsang ve ekibi, bu sonuçların bilim adamlarının daha etkili aşılar tasarlamasına veya bir kişinin bir enfeksiyona nasıl tepki vereceğini tahmin etmenin yollarını bulmasına yardımcı olabileceğini umuyor. Bu GPR-pozitif hücrelerin bir patojene yanıt vermek için daha verimli bir şekilde hazırlanıp hazırlanamayacağını öğrenmek istiyorlar. Öte yandan bilim adamları, bağışıklık sisteminin aşırı aktif olduğu otoimmünite sırasında bu hücrelerin (ve diğerlerinin) nasıl çalıştığını da merak ediyor.
O zamana kadar, bağışıklık sisteminin karmaşıklığını, özellikle de pandemi sırasında nasıl geliştiğini takdir etmeye devam edecekler. Tsang, “İnsan bağışıklık sistemine her zaman çok çeşitli doğal bir deney olarak bakmayı düşündük” diyor. Pandemi sayesinde bu deneyden öğrenme fırsatı çok daha fazlaydı; yani artık bağışıklık sistemlerimizin neden bu kadar farklı olduğu ve zaman içinde nasıl değiştiği hakkında daha fazla şey biliyoruz.
Kaynak : https://www.wired.com/story/covid-immunity-sex-differences/