Geçen yaz, İngiltere’nin çeşitli şehirlerini 40.000’den fazla kişi ziyaret etti. rüya makinesi, beyaz stroboskopik ışık ve elektronik müzikle halüsinasyon deneyimleri uyandırmak için tasarlanmış geniş bir alan. Sussex Üniversitesi’nden sinirbilimci ve sanatçılar, mühendisler, tasarımcılar ve müzisyenlerden oluşan bir ekibin yer aldığı projede ortak çalışan Anil Seth, “Orada başlangıçta insanlara nefes egzersizleri yoluyla rehberlik edecek ve onları rahatlatacak koruyucularımız vardı” diyor. Yirmi ila 30 kişinin odaya girmesine izin verildi ve uzanıp gözlerini kapatmaları istendi. 30 dakikalık oturumdan sonra, katılımcılar genellikle deneyimi şu gibi sıfatlarla tanımlarlardı: canlı, sürekli değişen, güçlüVe büyü. Seth, “Perdenin diğer tarafından çıktıklarında ve bu deneyimi yeni yaşadıklarında katılımcıların tepkilerini görmek çok nadir ve büyülü bir şeydi” diyor. “Gerçekten içsel, aşkın ve kişisel bir şeyi kolektif bir deneyime dönüştürüyoruz.”
Dreamachine projesinin amaçlarından biri, Seth’in on yılı aşkın süredir araştırdığı bir şeye ışık tutmaktır: stroboskopik ışıkların beyin üzerindeki etkisi. “Hala anlaşılamayan bir fenomen” diyor. “Titreşen ışık, gerçekten beklenmedik ve güçlü algısal etkilere ve dışarıdakilerle bir şekilde alakasız bilinçli deneyimlere yol açıyor. Sadece beyaz bir ışık ama insanlar renkleri ve şekilleri görüyor.” Bu psikedelik etki, görsel deneyimin nöral temelini anlamanın anahtarı olabilir, çünkü katılımcılar gözleri kapalıyken bile görsel deneyimler yaşadıklarını bildiriyor. Seth, “Gerçekten dönüştürücü bir deneyim yaratmak için kendi zihninizin ve beyninizin gücünü deneyimlemenin bir anlamı var” diyor.
Seth’i büyüleyen bir başka şey de, katılımcıların aynı ortama dalmış olmalarına rağmen çok farklı deneyimler bildirmeleridir. “Elbette bu sadece Dreamachine için geçerli değil,” diyor. “Derslerden biri, aynı nesnel gerçekliği paylaşsak bile, her yerde, aynı anda, her zaman farklı bir deneyim yaşadığımızdır.”
Seth ve ekibi, içsel algısal çeşitliliği daha ayrıntılı bir şekilde ortaya çıkarmak için, farklı insanların ses, zaman, renk ve hatta beklentiler gibi farklı boyutları nasıl algıladıklarını ölçmeyi amaçlayan çevrimiçi bir anket olan Perception Census adlı bir proje de başlattı. “Fikir, gizli alanı anlamaktır” diyor. “Görmesi çok zor olduğu için hepimizin içten içe farklılık gösterdiği temel teşkilat yapısı. Bize öyle geliyor ki dünyayı olduğu gibi görüyoruz, bu yüzden diğer insanların onu çok farklı görebileceğini anlamak çok zor.” Şimdiye kadar 100’den fazla ülkeden 20.000 kişinin nüfus sayımına katılması, onu türünün en büyük deneylerinden biri haline getirdi.
Bu çeşitliliğe rağmen, Dreamachine’deki katılımcılar ezici bir çoğunlukla ortak bir duygu yaşadıklarını bildiriyorlar: barış. Bu bulgu, yakın gelecekte Dreamachine’in yeni ruh sağlığı terapisi biçimlerine de yol açabileceğini gösterebilir. Seth, “İster mevsimsel duygudurum bozukluğunu ister diğer depresyon türlerini tedavi ediyor olsun, depresyon ve keder gibi şeyler için uzun bir ışık temelli tedavi geçmişi var” diyor. “Deneyimin, beyninizde olağandışı, beklenmedik, canlı bir algısal deneyime yol açmaları bakımından psychedelics ile belirli paralellikleri vardır. Bu deneyim insanları gerçekten farklı hissettirdi ve çoğu durumda çok daha iyi hissettirdi.”
Bu makale WIRED UK dergisinin Temmuz/Ağustos 2023 sayısında yer almaktadır.
Kaynak : https://www.wired.com/story/dreamachine-anil-seth-strobe-light-therapy/